Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması Finali'nde konuştu:

Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması Finali'nde konuştu:
Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması Finali'nde konuştu:

İSTANBUL (AA) - TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "Enerjinin büyük kısmı hepimizi yaşatan güneşten geliyor. Hayatımızı sürdürmemizi sağlayan, orada da nükleer reaksiyonlar oluyor. Nükleer bu yüzden çok önemli. Dünyanın enerji ihtiyacının iyice arttığı bir döneme gidiyoruz." dedi.

TENMAK İstanbul Yerleşkesi'nde düzenlenen TEKNOFEST Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması Finali programına, Bayraktar'ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve çok sayıda kişi katıldı.

Bayraktar, burada yaptığı konuşmada, nükleer reaktörün ısı makineleri arasında basit makineler olduğunu söyledi.

Kendi uçaklarının motorlarını yaptıklarını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bayraktar TB2'nin motorunu kendimiz yapıyoruz. TB3'ün motorunu TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) dizel motor olarak yapıyor. Çok gelişmiş bir motor. Bunun yanında da Bayraktar Akıncı ve Bayraktar Kızılelma için savaş uçağı motorları yapıyoruz. Robotik teknolojisi nispeten özellikle motorları çok düşük katma değere sahip. Yani cep telefonundaki titreşim motoru gibi ama işte bağımlı olduğunuzda bir şekilde ambargo uygulandığında uçağı da üretemiyorsunuz. Dünya açısından baktığımızda nükleer teknoloji eski bir teknoloji."

"Enerjinin büyük kısmı hepimizi yaşatan güneşten geliyor. Hayatımızı sürdürmemizi sağlayan, orada da nükleer reaksiyonlar oluyor." diyen Bayraktar, şöyle devam etti:

"Nükleer bu yüzden çok önemli. Dünyanın enerji ihtiyacının iyice arttığı bir döneme gidiyoruz. Yapay zeka dünyada hayatımıza girdikçe ve daha çok iş yaptıkça artık konuşmaya da başladılar. Papağan gibi olsa papağandan öte bant da olsa birçok işimizi yapmaya başladılar ve bunları artık hayatımızı kolaylaştırmak için kullanıyoruz. Gitgide de artan şekilde kullanıyoruz. En kritik unsur da yine dönüp dolaşıp enerjiye geliyor ve bir taraftan da iklim krizinin dayattığı zorunluluklar..."

Bayraktar, dünyanın bir yandan geliştirdiği tüm diğer teknolojilerle beraber nükleer enerjinin çok kritik olduğunu gördüklerini belirterek, vazgeçilemez temiz enerji üretme açısından da diğer yenilebilir enerji opsiyonlarına göre de en optimum noktada durduğunu gördüklerini dile getirdi.

En temiz enerjinin güneş enerjisi olarak, solar panellerden gelen enerji olarak ortaya çıktığını ama bir taraftan bakıldığında bütün o solar panellerin, güneş panellerinin kurulumunda dahi sarf edilen karbonun nükleer enerjiden daha fazla olduğunun görüldüğünü aktaran Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye hak ettiği yerde değil bu alanda. Gerçekten de çok önemli bir merkezdeyiz. Türkiye'nin ilk nükleer deneysel reaktörün olduğu, ilk çalışmaların başladığı yerdeyiz. Muhakkak ulaşmamız gereken, Kızılelma'mız diyebileceğimiz bir aracın peşindeyiz. Türkiye nükleer enerji kapasitesine, milli nükleer enerji kapasitesine nasıl ulaşacak, bu teknolojiyi kendi kendine nasıl geliştirecek sorusu ortaya çıkıyor. Bizim yaptığımız, geliştirdiğimiz nükleer teknoloji, bağımsız teknoloji nasıl olur sorusuna cevabı aradığınızda ve bunun yol haritası nasıl olmalı diye kafa yormaya başladığınızda, en önemli hususun binlerce mühendis yetiştirmekten geçtiğini görüyorum."

- "Türkiye artık savunma sanayisinin her alanında varlık göstermeye başladı"

"Savunma sanayisinde 20 sene öncesine döndüğünüzde Türkiye savunma ekosisteminde aşağı yukarı 20 bin kişi vardı. Türkiye yüzde 85 oranında savunma sanayisinde büyük oranda yurt dışına bağımlı bir ülkeydi." diyen Bayraktar, şunlara dikkati çekti:

"20 senede konulan millileşme vizyonuyla aşağı yukarı savunma sanayisindeki istihdam 100 ila 200 bin civarına geldi ve Türkiye artık savunma sanayisinin her alanında varlık göstermeye başladı. Bazı alanlarında da çok iddialı; SİHA'lar gibi. Dünyanın en büyük SİHA ihracat pazarının yüzde 65'ine sahip. Hava savunma sistemi de yapabiliyor. İşte şu anda da hızlı üretime doğru gitmeye başladı. Aynen nükleer reaksiyonlardaki gibi belli bir eşik enerjisini aştığınızda kendi kendine her şeyi yapabilir hale getiriyorsun."

TEKNOFEST'in tam da bunu gerçekleştirmek üzere devreye girdiğini vurgulayan Bayraktar, Türk sanayisinin bir nükleer reaktörü, özellikle ufak küçük nükleer reaktörü yapabilme kapasitesine sahip olduğunu dile getirdi.

Bayraktar, "17-21 Eylül'de şampiyonlar milletimizin huzurunda Cumhurbaşkanımızdan ve bakanlarımızdan ödüllerini alacaklar. TEKNOFEST'in o büyülü ruhu, özellikle nükleer enerji teknolojileri gibi bir konuda bir taraftan insanları böyle korkutan ve çok uzak gözüken böylesine bir konuda o rengarenk atmosferi beni de çok heyecanlandırdı." diye konuştu.

Diğer Haberler